Sosyal İçerik Üreticileri Ve Uygulama Geliştiricilerinin Kazançlarına Vergi Usul Kanunu Kapsamında Getirilen Yeni Düzenlemeler

Sosyal İçerik Üreticileri Ve Uygulama Geliştiricilerinin Kazançlarına
Vergi Usul Kanunu Kapsamında Getirilen Yeni Düzenlemeler

GİRİŞ
Son zamanlarda sıkça tartışıldığı için gündemde olan dijital ekonomi kavramı, özellikle geçtiğimiz 20 yılda teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte hayatımızın merkezine taşınmış ve gün geçtikçe önemi artmıştır. Ancak bu kavramın hukuka yansıması özellikle de vergi hukukuna yansımasının şu an için bu artış hızıyla paralel gittiğini söylemek pek de mümkün değil. Bir faaliyetin vergilendirme usulünü tespit edebilmek için öncelikle o faaliyetin nasıl gerçekleştiğini kavramak gerekir. Dolayısıyla dijital ekonomi alanındaki faaliyetlerin vergilendirme usulüne karar vermeden evvel bu faaliyetlerin teknolojisini anlamak önem taşır. Günümüzde daha önceden olmayan piyasalar, yeni pazarlama stratejileri ve yeni para kazanma şekilleri mevcuttur, bu nedenle de teknolojinin şekillendirdiği yeni bir mükellef profili oluşmuştur. Yazımızda bu konuyu vergi kanunları boyutu ile ele alıp Gelir Vergisi Kanunu özelinde gerçek kişilerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeleri, özellikle de 6 Ekim 2021'de TBMM'de görüşülerek 14.10.2021 tarihinde kabul edilen ve 26.10.2021 tarihinde de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7338 Sayılı VERGİ USUL KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN'u ve bu kanunun sosyal içerik üreticileri ve mobil cihazlar için uygulama geliştiricilerinin faaliyetlerini nasıl etkileyeceğini irdeleyeceğiz.
7338 Sayılı VERGİ USUL KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN'un Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası başlıklı Mükerrer 20/B Maddesinin uyarınca:
"İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır."
"Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye'de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır."
Yukarıdaki iki şartı birlikte sağlamayanlar istisnadan yararlanamayacaklardır; ancak istisnadan yararlanamayan bu kişilerin GVK md. 94 kapsamında tevkifat yapma yükümlülükleri olmayacaktır. Bir başka deyişle, istisnadan faydalanamayanlar stopaja tabi mal/hizmet satın aldıklarında stopaj yapmayacaklardır.
"Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve Kanunun 98(Muhtasar Beyanname) ve 119'uncu(Vergi Tevkifatının Yatırılması) maddelerindeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. Bu tutar üzerinden 94'üncü madde(Vergi Tevkifatı) kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz."
"Mükelleflerin birinci fıkra kapsamı dışında başka faaliyetlerinden kaynaklanan kazanç ya da iratlarının bulunması istisnadan faydalanmalarına engel değildir."
"Birinci fıkra kapsamındaki kazançları toplamı 103'üncü maddede(Esas Tarife) yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı(650.000 TL'nin 130.000 TL'si için 30.190 TL, ücret gelirlerinde 650.000 TL'nin 190.000 TL'si için 46.390 TL fazlası %35 oranında vergilendirilir.) aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini ikinci fıkrada belirtilen şartlara göre tahsil etmeyenler bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94'üncü maddenin(Vergi Tevkifatı) birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur."

"İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur."
"Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan tevkifat oranını her bir faaliyet türü için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye; Hazine ve Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."
Bu kanun, 26.10.2021 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir ve 01.01.2022 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanacak olup, hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütecektir.
Yukarıda Mükerrer 20/B Maddesinin 1. fıkrasında da belirtilen "İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticileri" ve akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenler, kazançlarını dijital ortamdan elde etmektedirler. Bugün dijital platformlar üzerinden gelir elde edilebilecek alanların çeşitliliği de gittikçe artmaktadır. Bunlara Youtube kanallarında içerik paylaşarak, Instagram, Twitter gibi platformlarda ürün tanıtımı yaparak, internet siteleri üzerinden Google, Adsense veya diğer platformların reklam gelirlerinden pay alarak, bir sosyal medya hesabını, bir internet sitesini satarak, oyun platformlarında oyun içi ürünleri alıp satarak, bazı dijital platformlarda proje bazlı işler alıp bunları teslim ederek, dijital ortamda dersler vererek, , dijital ortamda tasarımlar yapıp, kripto para yatırımları yaparak elde edilen gelirler örnek verilebilir.
Dijital ortamda birkaç adımı takip ederek basitçe hesap açılabilmekte ve bu hesap üzerinden kazanç elde edilebilmektedir. Anlaşıldığı üzere dijital yoldan gelir elde etmek oldukça kolay. Dolayısıyla ticaretin gerçek ya da sanal ortamda yapıldığı fark etmeksizin, bugünkü kanunlarımıza göre ticaret yoluyla edinilen kazançtan vergi verilmesi zorunludur. Bir kişi internette ister kendi sayfasına reklam alsın, isterse video çekerek ya da twitler atarak gelir elde etsin, devamlılık arz eden bir faaliyet varsa ortada bir kazanç var demektir ve bu kazancın vergisinin ödenmesi gerekir. Vergi kanunlarına göre vergi mükellefi olmanın ise yaşı yoktur. Dolayısıyla vatandaş hangi yaşta olursa olsun, beyanname vermekle yükümlüdür. Eğer vatandaş, 18 yaşının altındaysa kanuni temsilcisi onun adına beyanname vermelidir.
Youtube'dan elde edilen gelirlerin tamamının reklam kazancı olup olmadığı hususu tartışmalıdır. Youtube, videonuzun belirli sayıda izlenmesi karşılığında size kendi gelirinden pay vermektedir. Bunun için Youtube hesabınızın para kazanma özelliğini açmanız yeterli olacaktır. Bu noktada vergi kanunlarımıza göre vergi mükellefiyetinizi başlatmanız gerekmektedir çünkü bu özelliği açmanız gelir elde etme isteğinizin kanıtıdır. Kazanç, düzenli bir şekilde devam ettiğinde ticari kazanç olarak nitelendirilmekte ve basit usulde vergilendirilme fırsatından da mahrum kalınmaktadır. Özetle Youtube'dan elde edilen kazançlar, Youtube'daki bir içerikten kaynaklı olarak doğrudan elde ediliyorsa reklam geliridir, dolayısıyla da bir ticari kazançtır ve herhangi bir istisna olmaksızın vergiye tabidir. Fakat yayınladığınız şarkının veya videonun yayınlanma hakkını bir ajansa devrederseniz bunun karşılığında alacağınız para telif kapsamında değerlendirilir ve belli şartlar altında istisna uygulanır. Yani şarkınız Youtube'da yayınlanınca ticari kazanç, Spotify'da yayınlanınca telif kazancı olacaktır.
İnternet sitesi günümüzde, aynı zamanda artık bir dijital işyeridir ve sitede yer alan sayfalar da dijital alanlardır. Bina duvarlarına reklam verilmesi şeklinde elde edilen gelir nasıl gayrimenkul sermaye iradı kapsamında kira geliri sayılıyorsa, dijital alana reklam alınmasından kaynaklı kazanç da dijital alan kira geliri kabul edilerek gelir vergisine tabi olur.
Ürünler, internet ortamında alınıp satılabildiği gibi aynı zamanda hizmetler de artık internet sitelerinde ihtiyaç duyanlara ulaştırılabiliyor. Dijital platformda hizmete ihtiyacı olanlar ile hizmet sağlayanları bir araya getiren siteler mevcut. Bu sitelerde hizmet sağlayan kişiler de "freelance" olarak adlandırılır, başka bir deyişle serbest çalışan konu uzmanı olarak da tanımlayabiliriz. Genellikle tasarım, danışmanlık, çeviri vb. hizmetler sağlarlar ve ödemelerini çoğunlukla bu sitelerin yöneticisi olan şirketlerden alırlar. Vergi kanunlarımıza göre bu kişiler serbest meslek kazancı elde ettiklerinden vergi mükellefi olmaktadırlar.
Son zamanlarda bir internet sitesi adresi, sosyal medya hesabı, bilgisayar oyunları, oyun içi kullanım amacıyla alınıp satılan maden, oyun karakterleri, dijital eşyalar vb. gibi ürünlerin dijital ortamda ticaretini yaparak para kazanmak mümkün hale gelmiştir. Bu ticaretten elde edilen gelirlerin devamlılık arz etmesi halinde vergi mükellefiyeti doğmaktadır.
Teknolojik gelişmelerin etkisiyle birlikte dijital platformdaki gelişmeler günden güne artarken paranın da sanallaşması söz konusu olmuştur. Sanal ortamda yatırım yapılarak bundan kazanç elde edilmesi mümkün olmuş ve kripto para kavramı ortaya çıkarak gerek global piyasa gerekse de Türkiye piyasasında kullanılmaya başlanmıştır. Ancak kripto para olarak adlandırmak çok da doğru değildir. Çünkü 16.04.2021 tarihli ve 31456 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik'de "kripto varlık" olarak tanımlanmıştır. Yönetmelik'e göre kripto varlık; dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade etmektedir. Kripto varlıkların hangi usule göre vergilendirileceğini tespit etmek için öncelikle kripto varlıkların hukuki niteliklerinin belirlenmesi gerekir. Kripto varlıklar, eğer "menkul kıymet" kapsamında değerlendirilirse KDV'nin konusuna girmemekle beraber değer artışı 2021 yılı için 19.000 TL'yi aşarsa aşan kısım gelir vergisinin konusuna girer. Eğer "emtia" olarak kabul edilirse kripto varlıklar, iki türlü vergilendirilebilir. Yapılan faaliyet devamlılık arz etmiyorsa elde edilen kazanç, arızi kazanç olarak nitelendirilir. Arızi kazanç olarak kabul edilirse kazancın 2021 yılı için 43.000 TL'lik kısmı istisna olarak dikkate alınıp, bu tutarı aşması halinde ise aşan kısım gelir vergisine tabi olur. Ancak kripto varlıklar, ticari faaliyetler içerisinde devamlı olarak kullanılmakta ise elde edilen kazanç ticari kazanç olur. Kripto varlıkların emtia olarak değerlendirilmesi sonucu Katma Değer Vergisi Kanunu açısından KDV'yi doğuran olay meydana gelecek olup kripto paralar KDV'nin konusuna girer. Kripto varlıklar eğer "para" olarak kabul edilebilmesi için para tanımında yer alan değişim aracı olma, değer saklama ve hesap birimi olma özelliklerini taşıması gerekir. Bu özellikleri taşıdığını varsayarsak herhangi bir vergilemeye tabi olmayacaktır. Ancak Türkiye'deki yaklaşımlara göre değerlendirme yaparsak; kripto varlıklar, TCMB tarafından basılmamıştır ayrıca bir değer karşılığı basılmış olması gerekir. Bundan dolayı kripto paraların para birimi olarak da nitelendirilemeyeceği düşünülmektedir. Nihayetinde, kripto varlıkların emtia olarak nitelendirilmesi mümkün görünmektedir.
Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile güncellenen Gelir Vergisi Kanunu'na göre internet fenomenleri ve uygulama geliştiricilerine %15 stopaj kesintisi getirilmiştir. Böylelikle mobil uygulama geliştirerek ya da internet üzerinden içerik üreterek para kazanan vatandaşlar, 650.000 TL'ye kadar olan kazançlarının %15'ini stopaj usulü devlete ödeyecekler; bu vergiler, doğrudan bankalar aracılığı ile kesilecek. Yani fenomenler ve mobil uygulama geliştiricileri, 650.000TL'ye kadar olan gelirleri için beyanname vermeyecekler ancak kazançları bu tutarın üzerine çıkarsa gelir vergisi usulü ile işlem yapılmaya başlanacaktır.
Maliye İdaresi, internet fenomenleri ve uygulama geliştiricilerinin gelirlerinin ticari kazanç olduğu yönünde özelgeler vermekte, mükellefler nezdinde yapılan vergi incelemelerinde geçmişe dönük tarhiyatlar yapılmakta ve mükellefiyetler tesis edilmekteydi. Bunlardan dolayı vergi yargısında açılan çok sayıda davanın önemli bir kısmı mükellefler lehine sonuçlanmaya başlamıştı. Dolayısıyla 7338 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin önemli bir bölümünün mükellefler ile İdare arasında devam eden ihtilafların gelecekte yaşanmamasını sağlamak amacıyla düzenlendiğini düşünmek yanlış olmaz.
Aynı zamanda 7338 sayılı Kanun ile sosyal medya gelirlerine ilişkin KDV Kanunu'nda da değişiklik yapılarak istisna getirilmiştir. Yapılan düzenleme ile beraber KDV Kanunu'nun 17/4.a maddesine "aynı Kanunun (GVK'nın) mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler" ibaresi eklenmiştir. Bu düzenleme ile stopaj yoluyla vergilendirilip gelir vergisinden istisna olan kazançlara konu teslim ve hizmetler KDV'den istisna edilmiş olmaktadır.
Sonuç olarak, Vergi Kanunlarında yapılan bu yeni düzenlemelerle internet fenomenleri ve uygulama geliştiricileri; kazançlarının 650.000 TL'ya kadar olan kısmı için defter tutma, makbuz düzenleme, aylık ve diğer beyannameleri verme yükümlülüklerinden kurtulmuş olmaktadırlar. Kanun, sosyal medya ve dijital uygulama geliştiriciliğinden elde edilen kazançları gelir vergisinden istisna etmekle birlikte tamamen vergi dışı bırakmamış ve stopaj ile vergilendirme yolunu seçmiştir. Bu yöntem kazanç sahipleri açısından belirlilik sağlanması, söz konusu kazançların daha pratik ve kolayca vergilendirilmesi, ayrıca söz konusu kişilerin kayıt dışı gelir elde etmelerinin önüne geçilmesi açısından oldukça önemlidir.
KAYNAKÇA
7338 Sayılı VERGİ USUL KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
3349 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU
Gökhan ÜNALAN, "Kripto Paraların Vergilendirilmesi"
Erkan KIZIL, "Türkiye'de Kripto Paranın Vergilendirilmesi ve Muhasebeleştirilmesi"
İNTERNET REKLAM HİZMETLERİ VE İÇERİK ÜRETİCİLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ- istanbulymmo.org.tr
Dr. Numan Emre Ergin- Sosyal Medya Kazançlarının Vergilendirilmesinde Yeni Dönem ve Sorunlar
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances