TÜRKİYE ve AZERBAYCAN ARASI İMZALANAN TERCİHLİ TİCARET ANLAŞMASI (“TTA”)

25 Şubat 2020 tarihinde Bakü'de imzalanan  "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşması", Azerbaycan Cumhuriyeti Parlamentosunun (Milli Meclis) 31.05.2020 tarihli toplantısında onaylanmıştır. Yine, Türkiye-Azerbaycan Arasında Tercihli Ticaret Anlaşması'na dair kanun teklifi 22.12.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilmiştir. Bunu müteakiben Anlaşma, 18.01.2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla onaylanarak, 19.01.2021 tarihli 31369 Resmi Gazete’de Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 3429) yayımlanmıştır. 

İşbu Tercihli Ticaret Anlaşması (“TTA”), Türkiye ve Azerbaycan arasında tercihli tarifeye konu olacak, her iki ülke arasında 15 ürün grubu için kota ve gümrük vergilerinin sıfırlanmasına yönelik önemli hükümler içermektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ticari ilişkilerin geliştirilmesi için Azerbaycan ile imzaladıkları Tercihli Ticaret Anlaşması'nın (TTA) 1 Mart 2021 itibarıyla yürürlüğe gireceğini belirtmiştir. 

Pekcan, işbu TTA ile esas hedefin serbest ticaret anlaşmasına evrilmesi ve 15 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak olduğunu şu sözleri ile bildirmiştir; "Bu bizim için bir başlangıç, bir ilk adım. Tercihli Ticaret Anlaşması'nın kapsamının genişletilmesi üzerine çalışmalarımıza başladık. Hedefimiz, TTA' nın kapsamının daha da genişletilmesi ve Serbest Ticaret Anlaşması'na evrilmesi ve Cumhurbaşkanlarımızın belirlediği 15 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak." 

Azerbaycan’ın 30 Yıllık İşgalden Kurtulması ve Zaferin Etkileri: 

Tüm dünyayı ekonomik ve toplumsal olarak etkisi altına alan korona virüs (Kovid-19) salgınının olumsuz etkileri ile mücadele ettiğimiz bu dönemde, Yukarı Karabağ’ın 30 yıldır süregelen işgalden kurtarılması, bölgenin ticari ve lojistik yapısının değişeceği yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilmektedir.

Pekcan, Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ’daki zaferi ile Nahçıvan üzerinden Azerbaycan'a bir hat açıldığını ifade ederek, şunları söylemiştir:

"Bu koridor bizim için çok önemli. Amacımız hem Bakü-Tiflis-Kars demir yolu üzerinden hem de bu güzergâh üzerinden Bakü'nün bir lojistik merkez olması. Buranın Türkmenistan'ın sınırları açmasından sonra da tercih edilir bir güzergâh haline gelmesi için ne gerekiyorsa teknik anlamda yapmaya devam edeceğiz. Azerbaycan tarafından çifte vergilendirmenin önlenmesiyle ilgili anlaşma taslağı bize ulaştı. Hazine ve Maliye Bakanlığımız bu konudaki çalışmalarını sürdürüyor."

Öte yandan Türkiye yüklenici firmalarının Azerbaycan’da bugüne kadar 15 milyar dolar değerinde 436 proje üstlendiklerine dikkati çeken Pekcan, şöyle devam etmiştir:

"Yukarı Karabağ'ın yeniden yapılandırılması çerçevesinde Azerbaycanlı iş insanlarımızla Türk müteahhitlik ve müşavirlik firmalarımız iş birliği ve tecrübe paylaşımı yapmaya hazırlar. Bugüne kadar ortaya koydukları başarılı çalışmalarını burada gerçekleştirilecek altyapı, üstyapı projelerinde de kullanacaklar. Başta Şuşa bölgesi olmak üzere altyapı, üstyapı ihtiyaçlarının karşılanması, bölge halkının yaşam standardının yükseltilmesi sadece Azerbaycan'ın değil hepimizin görevi."

Pekcan, ticarette kazan-kazan ilkesini belirleyeceklerini dile getirerek, Türkiye Azerbaycan ilişkilerinin istenilen seviyeye taşınması için elbirliği ile çalışmaya devam edeceklerini belirtmiştir.

TTA Uyarınca Önemli Gelişmeler:

15 Ürün Grubu için Kota ve Gümrük Vergilerinin Sıfırlanması:

T.C. tarafından tercihli ticaret rejimi uygulanacak Azerbaycan Cumhuriyeti Menşeli malların listesi, temel gümrük vergi oranları ve indirim oranları, yıllık tarihe kontenjanı miktarları, 15 ürün kategorisi için belirlenmiştir. Benzer doğrultuda, Azerbaycan Cumhuriyeti tarafından tercihli ticaret rejimi uygulanacak Türkiye Cumhuriyeti menşeli malların listesi, temel gümrük vergisi oranları ve indirim oranları, yıllık tarife kontenjanı miktarları ile 15 ürün kategorisi için belirlenmiş bulunmaktadır. 

Damping, Sübvansiyon:

Taraflar, işbu anlaşma ışığında, damping ya da sübvansiyon nedeniyle ortaya çıkan zararların telafi edilmesi için milli mevzuatları ile uyumlu olarak damping ve telafi edici tedbirler uygulama hakkını haiz olacaklardır. Bu noktada, karşılıklı bildirim yükümlülükleri, öngörülen süre kısıtlamaları ayrıca düzenleme alanı bulmuştur. 

Korunma Önlemleri:

Akit tarafları, söz konusu kota ve vergi indirimleri ve sıfırlandırması kapsamında ithal edilen ürünlerin, yerli sanayiye zarar vermesi tehdidine mahal vermesi yahut ciddi bir zarara sebebiyet vermesi halinde, anlaşma ile mutabık kalınan kurallar çerçevesinde ikili korunma tedbiri almakta serbest olacaklardır. Belirtmek gerekir ki, söz konusu düzenleme her iki ülke için önemli bir güvence sağlamaktadır. Zira, ek olarak, ikili koruma önlemlerinin uygulanabilmesi adına yetkili makamlarca bir soruşturma yürütülmesi aranmaktadır. 

Teknik düzenleme ve Standartlar:

Her iki ülke de, teknik düzenleme ve standartlar hususlarında, ticareti engelleyici ve/veya yerli üretimi korumak için engel teşkil edecek bir yaklaşım içinde olmayacaklarını kabul ve taahhüt etmiştir. 

En Çok Kayrılan Ülke:

Bu anlaşma uyarınca taraflar, birbirine mal ticaretinde uygulanan tüm kural, düzenleme ve usul ve esaslarla ilgili olarak başka bir ülkeye yönelik tatbik edilenden daha az elverişli koşullarda muamelede bulunmayacaktır. Ayrıca akit taraflar arasında, belirli bir karşılıklı anlaşma bulunmadıkça, bir akit tarafın otonom rejim, serbest ticaret anlaşması, tercihli ticaret anlaşması, bölgesel ticaret anlaşması, gümrük birliği anlaşması veya çok taraflı ticaret anlaşması çerçevesinde başka bir ülkeye uyguladığı tarife kotaları veya tarife tavizlerinden faydalanamayacağı hüküm altına alınmış vaziyettedir.

Türkiye ve Azerbaycan İş Dünyası için Finansman İmkânı

Karşılıklı yatırımlar bu noktada oldukça önem teşkil etmektedir. Hali hazırda, Türkiye'nin Azerbaycan'da 12 milyar dolar; Azerbaycan'ın Türkiye'de 19,5 milyar dolar yatırımı bulunmaktadır.

SOCAR' ın Türkiye'deki yatırımlarını önemsediklerini belirten Pekcan, SOCAR'ın petrol ve akaryakıt alanında kurduğu iki şirkete Eximbank üzerinden çok ciddi finansman imkânları sağladıklarını söylemiştir. Pekcan, ticaretin finansmanının önemini ayrıca vurgulayarak, Türk Eximbank ile Ziraat Bankası Azerbaycan şubesi arasında 26 milyon dolar tutarlı bir kredi anlaşmasının imzalandığını, Türkiye ve Azerbaycan iş dünyasının bu anlaşma ile sağlanan imkânı en iyi şekilde değerlendirmesini istediklerini kaydetmiştir.

15 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşmak için, aradaki engelleri kaldırmak adına karşılıklı olarak ekipler halinde ciddi çalışmalar devam etmektedir. Her iki iş dünyasının da oldukça aktif çalışması gerektiği, bu noktada, karşılıklı yatırımların son derece önem teşkil ettiği vurgulanmıştır. 

İş İnsanlarına Çağrı

Bu noktada, ticaretin finansmanının önemine tekraren parmak basmak gerekir. Zira Eximbank tarafından Ziraat Bankası’nın Azerbaycan şubesi arasında 26 milyon dolarlık bir anlaşma imzalanmış bulunmaktadır. Dolayısıyla, işbu anlaşmanın sağlayacağı imkânların, iş insanları tarafından en iyi şekilde değerlendirilmesi Bakanımız tarafından önemle telkin edildi. 

Azerbaycanlı iş insanlarını da Türkiye'ye yatırım yapmaya davet etti. Pekcan, Azerbaycan'ın genç nüfusu, geniş tarımsal ve sanayi üretim imkânları ve muazzam enerji kaynakları bulunan, sınırları içerisinde siyasi istikrara ve bölgesinde etkin nüfuza sahip bir ülke olarak dikkati çektiğini ifade eden Pekcan, Kafkasya bölgesinin en dinamik ülkelerinden olduğunu belirtti.

Bakan Pekcan, “Yatırım için doğru adres kardeşlerimizin adresi. Buradaki Türk iş insanlarına sesleniyorum. Aynı zamanda Azerbaycanlı iş insanlarını da Türkiye’ye yatırım yapmaya davet ediyorum. SOCAR ile görüşebilirler. Devletimizin SOCAR’ın Türkiye’deki yatırımlarına teşvik için neler yaptığı hakkında ben de bilgi verebilirim, SOCAR da bilgi verebilir.” şeklinde çağrıda bulundu.

Tüm bu bilgilere ek olarak, bu süreç akabinde, kotaların liberalleşmesi beklenmektedir. Bu süreçte Türkmenistan'ın sınır kapılarını da kapatmasıyla beraber bu kotaların uygulanmadığını ve geçişlerimiz bu güzergâh üzerinden yapılabilmiştir. Diğer kotalar ve geçiş ücretleri ile ilgili ise Azerbaycan ile görüşmeler devam etmektedir.

Karşılıklı ticaretin gelişmesinde oldukça önemli bir adım olan işbu Tercihli Ticaret Anlaşması’nın, Azerbaycan’ın zaferi neticesinde ve Türkiye’nin adımları ile Serbest Ticaret Anlaşmasına evrileceği ve iki ülkeyi hedeflenen ticaret hacmine ulaştıracağı beklenmektedir. 

İNGİLTERE VE AZERBAIJAN ARASINDAKİ TİCARET

İngiltere, Azerbaycan’a en çok yatırım yapan ülkeler arasında gelmektedir ve gün geçtikçe İngiliz yatırımlarının Azerbaycan’da artacağını öngörmek mümkündür. Şu anda 450.000 bin üzerinde İngiliz şirketi Azerbaycan’da faaliyet göstermektedir ve bu şirketler doğal gaz haricinde yapı projeleri ve dizaynı, perakende, eğitim ve atık yönetimi konuları dâhil pek çok sektöre yayılmış olarak faaliyet göstermektedirler.

İngiliz şirketlerinin Azerbaycan’da faaliyet göstermeleri ve gün geçtikçe bu sayının artması iki ülkenin ticareti için de oldukça önem arz etmektedir. İngiltere şirketleri için strateji açısından çeşitlilik yaratmakta olduğu için bu yatırımlar fayda yaratmaktadır. Azerbaycan marketi için ise hızla gelişen bir ülkede ciddi bir güç sağlamakta ve stratejik lokasyonu sayesinde Avrupa ve Ortadoğu’ya açılım imkânı sunmaktadır.

ANLAŞMANIN AZERBAYCAN VE TÜKİYE İLİŞKİLERİ AÇISINDAN ÖNEMİ ve İNGİLTERE’NİN BU DENKLEMDEKİ POZİSYONU 

İki ülkenin de yaptığı resmi açıklamalar ve özellikle basının bu anlaşmaya verdiği heyecanlı ve olumlu tepki göz önüne alındığında, iki ülke arasında kısa zamanda varılan anlaşmanın oldukça pozitif değerlendirildiği ve iki ülke ilişkileri açısından hem yakın gelecekte hem de uzun vadede olumlu yansımalara yol açacağı görüşündeyiz.

İmzalanan bu anlaşmanın yatırımlara olumlu yansıyacağına ve iki ülke arasındaki ilişikleri derinleştirip, sağlamlaştırmaktan öte, yatırımcı ve is adamları açısından güven ortamı ve dolayısıyla yeni fırsatlar sağlayacağına inanmaktayız.

Türkiye ve Azerbaijan arasında imzalanan ticaret anlaşması ile son bir yıl içerisinde ister istemez bir belirsizlik yaratmış olan COVID-19 kaynaklı sürecin, Türkiye'nin Azerbaycan ile olan ticari ve diplomatik ilişkilerinde hiç bir negatif etki yaratmadığını ve iki ülke arasındaki ilişki ve yatırımların Azerbaycan’ın geçirdiği sıkıntılı bir süreç ardından gelişeceğini kanıtlamaktadır. Türkiye’nin uluslararası ilişkiler anlamında her zaman Azerbaycan’a destek vermiş olması da bu ilişkinin sağlamlığının belki de en önemli göstergesi olarak gösterilebilir.

Ticaret Bakanımız Sayın Pekcan’ın da konuyla ilgili açıklamasının da Türk iş adamlarının Azerbaycan'daki yatırımları ve ticaretinin artırılması için her türlü engeli ortadan kaldırmak üzere komitelerin bugünden itibaren çalışmaya başlayacağını belirtmesi önemlidir. Yine Ticaret Bakanımız’ın da açıklamalarında yer verdiği şekilde zorlu geçen dönemler içerisinde ve akabinde ülkelerin kendi potansiyelini ortaya çıkaracak girişimlerde bulunmak önemlidir. Türkiye ve Azerbaycan bunu fırsata çevirmişlerdir. Bölgede istikrarsızlık söz konusu olsa dahi bunun geçici olduğunu dikkate alarak Türkiye desteğini esirgememiş, iki ülke arasındaki ticaretin artarak devam edeceğine ve uluslararası platformda ilişkilerinin gelişeceğine dair inancını ortaya koymuştur. Azerbaycan ile iş birliği imkanlarının geliştirilmesi için de bu anlaşma bir başlangıç ve iki ülke arasında artacak yatırımlar için bir iyi niyet göstergesi olacaktır.

Azerbaycan’ın İngiltere ile olan halihazırdaki ticaret hacmine ek olacak bu anlaşma, Türkiye’nin de İngiltere ile imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşması akabinde Azerbaycan ve Türkiye için kuşkusuz  güzel imkanlar oluşturacaktır.

Yiğit YILDIZ